Haberler / Duyurular
Bir sayfada 10 haber gösterilmektedir.
Cefiderocol ile yapılan iki faz 3 çalışmanın (APEKS-NP ve CREDIBLE-CR) verileri kullanılarak gerçekleştirilen bu analizde, metalo-beta-laktamaz üreten gram-negatif bakterilerin tedavisinde cefiderocol kullanımının en uygun diğer tedavi alternatiflerine kıyasla daha iyi klinik sonuçlarla ilişkili olduğu gösterilmiş.
Bu faz 3, çift kör, plasebo kontrollü, randomize kontrollü çalışmada; daha önce aşı olmamış, hafif-orta COVID-19 ile uyumlu bulguları olan ve hastalık progresyonu açısından en az 1 risk faktörü olan hastalarda molnupiravir kullanımının hastayaneye yatış ve ölümleri anlamlı oranda azalttığı tespit edilmiş.
Katar'da yapılan ve NEJM'de yayınlanan bu çalışmada, daha önce SARS-CoV-2 infeksiyonu geçirmenin (en az 90 gün önce gösterilen PCR pozitifliği); alfa, beta, delta ve omicron varyantlarına karşı ne ölçüde koruyucu olduğu araştırılmış.
CID'de yayınlanan bu çalışmada; P. aeruginosa infeksiyonları için kullanılan imipenem-relebaktam tedavisi sonrası bu beta-laktam/beta-laktamaz inhibitörüne karşı efflux pompası aracılıklı direnç geliştiği rapor edilmiş. İmipenem-relebaktamın tek başına imipeneme göre P. aeruginosa türlerine özel dış atım pompalarından daha az etkilendiğini önemli bir özelliği idi.
NEJM'de yayınlanan bu derlemede FUO ayrıntılı olarak ele alınmış.
Lancet'te yayınlanan bu makalede; bakteriyel antimikrobiyal direncin (AMR) global ölçekli etkileri analiz edilmiş.
CMI'da yayınlanan bu çift kör, plasebo kontrollü, randomize kontrollü çalışmada (n=231), favipiravirin hafif COVID-19 olgularında viral klerense kadar geçen süre üzerine etkisi araştırılmış. Bunun yanı sıra; semptomların iyileşmesi, hastaneye yatış, yoğun bakıma yatış ve yan etkiler açısından da favipiravir alan hastalar plasebo alan hastalarla karşılaştırılmış. Sonuç olarak; favipiravir tüm sonlanım noktaları açısından plasebo koluyla benzer bulunmuş.
Bu derleme yazısında WHO öncelik listesinde yer alan; M. tüberküloz, tüberküloz etkeni olamayan mikobakteriler ve C. difficile infeksiyonlarının tedavisine yönelik hale hazırda geliştirilmekte olan geleneksel ve geleneksel olmayan moleküller değerlendirilmiş.
Houston ve Nairobi'de yapılan bu çalışmada; dışkı örneklerinden izole edilen C. difficile örneklerinde vankomisin ve metranidazole karşı yüksek oranda direnç varlığı tespit edilmiş. Dirençli izolatların hiçbirinde VanA geni tespit edilmemiş.
Uzun zamandır beklenen FOREST çalışmasının sonuçları JAMA Network Open dergisinde yayınlandı. Çok ilaç dirençli E. coli ile gelişen bakteremik idrar yolu infeksyonlarının hedefe yönelik tedavisinde fosfomisin ile seftriakson veya meropenem (eğer seftriakson dirençli ise) kollarını kıyaslayan bu pragmatik, açık etiketli randomize kontrollü çalışmada yan etkiler nedeniyle fosfomisin (IV) kolunda ilaca ara vermenin daha sık görüldüğü ve temelde bu durum nedeniyle de fosfomisin kolunun non-inferiority kriterini karşılamadığı gösterilmiş. Çalışmadaki kısıtlılıklar dikkate alındığunda ilave randomize kontrollü çalışmalara ihtiyaç olduğu anlaşılıyor.
|